25 Temmuz 2013 Perşembe

Bir Lazer Epilasyon Serüveni veee Mutlu Son!

Yeniden Merhaba!

Bugün size herkesin ortak hayallerinden biri olan tüylerden geçici çözümlerle değil de kalıcı yollarla tamamen kurtulma serüvenimden bahsedeceğim. Bir yılı aşkın süredir lazer yaptırarak ve bana göre baya tatmin edici sonuçlar alarak hayatıma mutlu biri olarak devam eden biri olarak sizinle deneyimlerimi paylaşmayı ve sorularınızı cevaplamayı uygun gördüm.

Öncelikle ben buğday tenden biraz daha beyaz ama tüy bakımından oldukça siyah ve yoğun başı dertte olan biriydim.Ağda için tüylerin uzamasını beklemek fazla uzun, epilasyon aletiyle saatler harcamak ve üstüne bir de nokta nokta kızarmak çok sıkıcı gelirken jiletin sunduğu 1 bilemedin 1 günlük pürüzsüzlük artık beni tatmin etmiyordu.Ve herkesin bahsettiği lazer epilasyonu araştırmaya başladım.



Herkes gibi ışınların bana zarar verip vermeyeceğini, cilt lekesi yapıp yapmayacağını elbette merak ediyordum.Ancak bir de işin söylenti boyutları vardı ki çok çaydırıcı olan.Özellikle genital bölge için alınan ışın yüzünden ileride çocuk sahibi olunamayacağı gibi. Çevrem de ne kadar kadın doğum uzmanı ya da doktor varsa hepsine tek tek telefon edip ayrı ayrı sorarak bunun beklenmediğini ve böyle bir durumunda daha önce yaşanmadığını duyduğum gibi soluğu özel bir hastane de aldım.

                                                                   

Lazer epilasyonu kesinlikle hastanelerde işin uzmanı tarafından yapılması gerekiyor.Hatta benim gititğim yerde cilt uzmanı da vardı olası yanıklarda (bazen çok hafif kızarıklıklar oluşabiliyor) kontrol edip müdahele edebilmesi için.

Piyasada bir çok güzellik merkezinden de yapıldığı söyleniyor hatta daha uygun fiyatlara ama lazer epilasyon adı altında kaıcı değil bir nevi ağda görevi gören fotoselli lazer cihazları var.Ama bize lazım olan kıl köklerini kalıcı yok eden cihazlar.

Gelelim cihaz çeşitlerine. Alexandrite lazer cihazında kıl nekadar kalın ve siyahsa etki okadar güçlüdür,ancak esmerseniz yaz aylarında ve bronzken kullanımı kısıtlıdır.Genellikle ilk üç seyansda alex kullanılıp daha sonra alexden daha gelişmiş teknoloji olan diot lazere geçmek uygundur.Diot lazer alexin algılayamadığı açık renk tüylerin tedavisinde daha olumlu sonuç verir.Bir de  kılların melanin pigmentinden çok kıl kökünü besleyen ince kılcal damarların tahribatı esas alan nd/YAG lazer cihazı vardır.

Kendi epilasyon seasnlarımı ve cihaz kullanım sıralamamdan bahsedeyim size.Öncelikle ben paket yani yüz dahil tüm vücut satın aldım.Yani toplam 13 seans.İlk 3 seansım alexle devam etti ve her epilasyondan sonra 15 gün içerinde ara kontrol adı altında tekrar lazerle tarandım olası atlamalara karşı ve bu uygulamayı çok seviyordum.3 seansdan sonra genital bölge hariç diot lazere başladım.Diot daha yeni bir teknoloji ve ütüleme lazerde deniyor.Sıcak bir başlıkla teninize temas eden bir cihazla taranıyorsunuz.İşleme başlanmadan önce özel jeli sürülerek olası yanıklara karşı önlem alınıyor.Ancak bu cihaz genital bölge de hem hijyen hem kullanım zorluğu açısından uygulanamıyor.Yüz bölgem için ise asla alex kullanmadık çünkü alexin ince tüyleri kalınlaştırdığı yani arttırdığı söyleniyor. Bu yüzden yüzüme 1 seans nd/YAG lazer ardından diot lazerle devam ettik.Alexle tarandıktan sonra bir hafta içerisinde tüyleriniz uzuyor gibi görünüp dökülmeye başlıyor. Önceleri tüylerin çıkması 1 ayı bulurken ilerleyen seanslarla yeni tüy çıkışı 2-3 ayı bile buldu bende.Diot lazerde ise tüylerin dökülmesi süresi kimi zaman 15 günü bulabiliyor ama hepsi dökülüyor ve diğer seansınıza kadar gerçekten pürüzsüz tertemiz geziyorsunuz.Epilasyona giderken bir gün öncesinden jiletle tüylerinizi kısaltmanız gerekiyor.Ancak bu demek değil ki yüzünüze-bıyığınıza jilet sürün.Yüzümün ve ince tüy olan üst kollarımın kıslatılması erkeklerin traş makinası gibi sadece kesme görevi gören bir cihazla uzmanlar tarafından dikkatlice kısaltılıyordu.Diot lazerin yüz bölgesi hariç ara seansı yok çünkü tüylerin dökülmesini beklerken zaten diğer seans süresi geliyor.Alexin ise dediğim gibi 15 gün de bir ara seansı vardı ki bu da seans sayınızı artırdığından  olumlu sonuca daha çabuk ulaşılmasını sağlıyor.

Herkes gibi bende epilasyona başlamadan önce acının  fazla olmasından çok endişeliydim.Ancaktam bekledğim gibi olmadı.Yaklaşık 4-5 seansım çok rahattı yani evet acı vardı ama daynılmayacak kadar değil.Sonra ki seanslarımda ise bazen ışının şiddetini artırdığımız için biraz daha fazla hissediyordum.Bir de bana regl öncesi ve hemen sonrası daha çok acı hissedebileceğim söylenmişti.O yüzden seans takvimim ayarlarken buna da dikkat etmeye çalıştım.Ayrıca acı eşiği düşük olanlara dayanamayanlara da çözümler var.Epilasyon öncesi sürülen Emla Krem ve uyuşturucu spreyler v.b.Ben ki ağdaya dayanamayan, kaş alırken bile gözümden yaş gelen biriysem bunlara gerek duymadan dayandıysam inanın çok acımıyordur.

Unutulmaması gereken en önemli nokta hiç bir tedavi %100 değildir.Yani ince olan tüyleriniz kalabilir ya da kalınlar incelir ve tamamen yok olmayabilir.Ancak kalanlar zaten gözle görülmeyecak kadar ince ve açık renkli olduğundan farkedilmiyor ve rahatsız etmiyor.Ben geçen kıştan beri pamuk prenses gibi geziyorum ve iyi ki yaptırmışım diyorum.Umarım aklınızdaki soru işaretlerini giderebilmiş ve yardımcı olmuşumdur.Eğer aklınıza takılan sorular  ya da merak ettikleriniz varsa yorum olarak ya da mail yoluyla bana sorabilirsiniz seve seve cevaplarım.

Bir gün herkesin Pamuk Prenses gibi gezmesi dileğimle!
(fotoğraf alıntıdır..)

            twitter  |  instagram  |  pinterest  bloglovin  |  tumblr


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkür ederim!